TEMA, Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı

TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde toplumsal barışın topraktan geleceğinin altını çizdi. Prof. Dr. Orhan Doğan, “Bizi besleyen, toprağımızı koruyan, alınteri ile ülke insanına hizmet eden çok değerli çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü gönülden kutluyorum.” dedi.

TEMA Vakfı, “ülke toprağını koruma ve verimli kullanma” amacı kapsamında, bu toprağı yok etmeden ekonomik olarak kullanan “tarım sektörü” ve tarım üreticilerinin” sorunlarına duyarlı olmayı da sorumluluk saymaktadır.

-Bu yaklaşımla, ülke tarımı ve üretici sorunları konusundaki temel görüşlerini kamuoyuna aktarmayı, bu anlamlı gün açısından yararlı görmektedir.

-Tarım sektörü, çok sayıda ekonomik yararının yanında, toplumun, insanımızın gıda güvenliğini sağlaması açısından, tüm dünya için olduğu kadar Türkiye için de yaşamsal bir sektördür.

-Tarımsal üretimin tek ve en önemli kaynağı topraktır. Toprak yoksa tarım yoktur, üretici de yoktur.

-Çiftçinin, tarım üreticisinin sorunlarını çözmesinin, alınterinin karşılığını almasının ve refah düzeyini yükseltilmesinin tek şartı toprağı korumak ve verimli kılmaktır.

Ne var ki, Cumhuriyetten günümüze kadar tarımda çok yönlü, çok çeşitli ve çok önemli gelişmeler sağlanmasına, toprağın doğru ve verimli kullanılması yönünde kimi iyileştirmeler gerçekleştirilmesine rağmen, tarımın yeterince geliştiğini ve toprağın verimli kullanıldığını da söylemek mümkün değildir.

-Türkiye tarımı “küçük işletmelerin” verimsiz yapısından kurtulamamış ve çiftçi örgütlenmesini gerçekleştirememiştir. Türkiye tarımı uygun arazi ölçeğine sahip, yeterince girdi ve teknoloji kullanan ekonomik tarım işletmesi dokusuna dönüşmeden gelişemez. Bu nedenle işletmelerin ekolojik şartları dikkate alarak optimum (yeterli gelirli) işletme büyüklüğüne kavuşmaları gerekli. Bu da arazi toplulaştırması ile mümkündür.

-Türkiye tarımı toprağı-suyu-teknolojiyi en uygun biçimde kullanan doğru ve rasyonel tarım politikaları uygulamadan yeterince gelişemez.

-Doğru tarımın temel şartı toprağı koruyarak doğru kullanmaktır. Toprak işlemeden-sulama ve gübrelemeye kadar toprağı doğru kullanan tarım teknikleri uygulanmadan gerekli gelişim gerçekleşemez.

-Türkiye tarımı toprağı yeteneğine ve niteliğine göre kullanmadan, bitkisel üretim desenini uygulamadan, toprağı ekonomik kullanamaz ve gereken üretimi yapamaz.

-Genellikle oy beklentili siyasetlerle uygulanan Tarımsal Desteklemeler, verimliliği sağlayacak biçimde toprağı korunan tarım uygulamalarına odaklanmadan, doğru tarım gerçekleştirilemez.

Özet olarak;2005 yılında yasalaşmasına rağmen, uygulamayan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca sahiplenilmeli ve her maddesiyle uygulanmalıdır.

-Bu kapsamda öncelikle ülkesel Arazi Kullanım Planı yapılmalı ve önemli büyük ovalar, kanun gereğince koruma altına alınmalı ve tarımsal SİT ilan edilmelidir.

-Toprak Koruma Kurulları, amaç dışı tarım arazisi talanının aracı olarak kullanılmamalı, kurullar üzerindeki bürokratik ve siyasal baskılar kaldırılmalıdır.

-1998 yılında kabul edilen 4342 sayılı Mer’a Yasası’nın uygulanmasına özen gösterilmesi gereklidir.

-Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bünyesinde “Toprak” ve “Su” varlıklarının yönetimiyle ödevli, bir uzman Genel Müdürlük mutlaka kurulmalıdır.

TEMA Vakfı ana başlıklarla verilen sorunları sorgulayan ve temel doğrultuları özetlenen çözümleyici politikaları somutlaştırmayı amaçlayan bir çalışma yapmayı, topluma karşı sorumluluk saymaktadır. Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle açıklama yapan TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Doğan, “Bizi besleyen, toprağımızı koruyan, alınteri ile ülke insanına hizmet eden çok değerli çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Günü’nü gönülden kutluyorum. Toplumsal barış topraktan gelecektir. Değerli basınımızdan, tarımın gelişmesi için desteklemelerin öncelikle “Toprak” ve “Su” varlığımıza yöneltilmesi gereğinin kamuoyuna yansıtılmasını ve Türkiye’nin gündemine taşınmasını toprak adına bekliyor ve diliyoruz.” dedi.

,