TEMA Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Prof.Dr.Koray Haktanır, TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müşaviri Hasan Dursun ve TEMA Vakfı Genel Müdürü M. Serdar Sarıgül, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından düzenlenen “Tarım Arazileri’nin Bölünmesinin Önlenmesi Çalıştayı’na katıldı. Vakıf Çalıştay kapsamında toprak kaybına dikkat çekti ve çözüm için acilen Arazi Kullanım Planlaması’nın yapılması çağrında bulundu.
Yılda 743 milyon ton toprağımızı erozyonla kaybediyoruz. Topraklarımızın dörtte üçü şiddetli ve çok şiddetli erozyon tehdidi altında. Tarım alanlarımızın % 59’nda, meralarımızın % 64’ünde ve orman varlığımızın % 54’ünde erozyon yaşanıyor. Son 50 yılda 4 milyon hektar alan erozyon ve çölleşmeden kurtarıldı. Ancak bu hızla devam edilirse, erozyon ve çölleşme tehdidi altındaki toplam 57,6 milyon hektar arazi varlığımızı kurtarmak için yaklaşık 700 yıla ihtiyacımız var.
Bilimsel veriler gösteriyor ki; oluşması için binlerce yıl gereken toprak varlığımızı erozyon, kirlenme, amaç dışı ve yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle hızla kaybediyoruz. Ama asıl farkında olmamız gereken, toprakla birlikte kaybettiklerimiz. Toprak kaybetmek demek toplumumuzun gıda güvenliğini, geleceğini kaybetmesi demektir. Toprak kaybının telafisi yoktur. Toprak üretilemeyen bir varlıktır, oluşması için binlerce yıl gerekir.
Anayasamızın 44 ve 45’inci maddelerine göre, Devlet toprağı korumakla, geliştirmekle ve kayıpları önlemekle yükümlüdür. Ama buna rağmen TEMA Vakfı olarak tespit ve gözlemlerimiz özellikle son yıllarda arazi ve toprak talanının çoğunlukla verimli tarım alanları üzerinde yoğunlaştığıdır. Ülkemizin tarıma açılacak yeni arazi varlığı yoktur. Dünyadaki durumda ülkemizle aynıdır. Ülkelerin zenginliği artık sahip olduğu toprak, su, orman, biyolojik çeşitlilik gibi doğal varlıklarla ölçülmekte, ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar hatta savaşlar bu sebeple çıkmaktadır.
TEMA Vakfı olarak sürdürülebilir yaşam ve toprak için çözüm önerimiz, Arazi Kullanım Planlaması’dır. Ülkemizin toprak varlığı ve arazi kaynak potansiyeli çağdaş yöntem ve teknikler kullanılarak zaman yitirilmeden belirlenmeli ve arazi sınıflamaları ülkesel ölçekte ortaya koyulmalıdır. Toprak varlığı ve arazi kaynaklarının korunarak verimli kılınması için, tarım, sanayi, enerji, ulaştırma, turizm, yerleşme ve benzeri amaçlarla arazi kullanım doğrultularını bağlayıcı biçimde belirleyen ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 10’nuncu maddesinin de öngördüğü Arazi Kullanım Planlaması hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
Türkiye Çöl Olmasın! TEMA Vakfı